“`html

Tekne ile İyon Denizi’nde Keşif Macerası

Türkiye’de tekne sahibi olan ve yelkene aşık herkesin aklında uzaklara açılma hayali vardır. Kıyılarımız harika. Yıllar boyunca yelken yapsanız dahi, her seferinde keşfettiğiniz yeni koylar sizi ilk kez gitmişsiniz gibi heyecanlandırır. Ancak, birkaç yüz mil mesafe kat etmek, ayrı bir adrenalindir. Fotoğraflarda ve filmlerde gördüğünüz manzaraları kendi gözlerinizle görmek, bu yolculuğunun en büyük motivasyonu. Eşimle birlikte bir Nisan sabahı, teknemizle İyon Denizi’nin güzelliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz.

Hazırlıkları Tamamladık

Uzun bir deniz seyahati öncesinde teknemizin bakımını yaptık. Motorun, yelkenlerin ve tüm ekipmanların kontrolünü gerçekleştirdik. İki ay süresince yetecek kadar kuru gıda temin ettik. Bodrum Limanı’nda görevli işlemlerimizi tamamladıktan sonra maceramıza adım atıyoruz. İlk hedefimiz, yaklaşık 1.5 saatlik bir seyirle ulaşacağımız Kos Limanı oldu. Giriş işlemleri uzun sürdü; pasaport kontrolü, tekne kaydı ve çeşitli gümrük işlemleri tam iki saatimizi aldı. Aslında, bu işlemleri ücret karşılığı yapan aracılar var ama biz kendi başımıza ilerlemeyi tercih ettik.

Yunanistan’a giriş yaparken, tekne için transit log (seyir izin belgesi) almak zorundasınız. Sonrasında, uğradığınız limanlarda bu belgeyi, orada bulunduğunuz süre boyunca güncelleyerek kullanmanız gerekiyor. Ancak küçük adalarda, koylarda konaklarken bu işlem zorunlu değil.

Patmos Adası’nda Molayı Verdik

Ertesi gün kuzeye doğru yola çıkarak 8.5 saat süren dalgalı bir seyirle Patmos Adası’na ulaştık. Limanda yardım edecek kimse yoktu. Kementle bir babaya bağlanarak yanaştık. Patmos, Doğu Ege’nin en güzel adalarından biri olarak bilinir. Aynı zamanda Hristiyanlık tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir; buradaki Aziz John Manastırı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Aziz John’un Vahiy bölümünü yazdığına inanılan Apokalipsis Mağarası da burada bulunmaktadır.

Patmos’tan sonraki rotamız oldukça uzun. Hava durumunu kontrol ettiğimiz halde, yolda 20-25 knot hızla esen rüzgâr ve yüksek dalgalarla karşılaştık. Kendimizi emniyet kemerleriyle tekneye bağlayarak yelkenleri küçültüp can yeleklerimizi giyindik. Dümende zor anlar yaşadık. 10 saatin sonunda 70 mil yol alarak Naxos Adası’na ulaştık. Bağlanma sırasında yine rüzgâr zorluğu yaşadık ve birkaç denemeden sonra ponton görevlisinin yardımıyla doğru şekilde bağlanabildik.

Naxos ve Kea Adası’nda Dinginliği Yaşadık

Naxos, sakin yapısı ve tarihi dokusuyla bilinir. Dar sokakları, beyaz evleriyle bir başka güzellik sunuyor. Rıhtımda Zorba’s restoranına giderek yerel yemeklerin tadını çıkardık. Adanın tek Türk işletmecisi olan Petros, Sarıyer doğumlu bir geçmişe sahip; yıllar önce adaya göç etmiş.

Yağmur altında 30 mil mesafedeki Siros Adası ve Ermoupolis Limanı’nda beklentilerimiz karşılanmadı. Güneydeki küçük Sirou Marinası’na bağlandık ama bu marina oldukça kötüydü. Kaptanımızın başka bir teknenin sahibiyle işbirliği yaparak zorlukları aşması sonrası akşam ana limana gidip güzel bir taverna ziyaretiyle kendimizi ödüllendirdik.

Atina’dan önceki son durağımız Kea Adası oldu. Burada huzurlu bir gün geçirip eğlenceli bir tatil havası yakaladık. Kea, Yunan sosyetesinin tercih ettiği bir etkinlik alanı olarak bilinir. Geleneğe uygun olarak, muhteşem bir pastaneden kurabiyeler edindik.

Korint Kanalı’ndan Geçiş

Korint Kanalı, Yunanistan’da Peloponez Yarımadası ile ana karayı birleştiren, tarihi ve stratejik bir yapı olarak öne çıkıyor. Antik çağlara kadar giden geçmişinde, inşaatı 1881’de başlamış ve 1893’te tamamlanmış. Kanalın kullanımı, denizcilerin büyük bir zaman ve enerji tasarrufu yapmasına olanak tanıyor.

Kanala girmeden önce iskelesine bağlanarak geçiş ücreti ödedik. Yaklaşık yarım saat sonra köprü açıldı ve 4 mil uzunluğundaki kanala girmiş olduk. Arkada bir katamaran bize eşlik etti. Dik kayalıklar arasında geçerken yaşadığımız bu eşsiz deneyim, hayallerimizi süsleyen birçok anı bıraktı. Kanaldan çıktıktan sonra Patras Körfezi’nin güney kıyısına ulaştık ve bölgedeki balıkçı barınağına bağlandık. Denizciliğin en güzel yanlarından biri, her zaman bir yardımsever bulmanın kolaylığıdır.

Efsanevi İthaka Adası’na Yolculuk

İthaka Adası, Homeros’un ‘Odysseia’sında Odysseus’un evi olarak bilinir. Yerel efsanelere göre Odysseus, Troya Savaşı’ndan dönmek için 10 yıl boyunca bu adaya ulaşmaya çalışmıştır. Antik Stavros Köyü’nde, Odysseus’un sarayına ait kalıntılarla karşılaşmak mümkün.

İthaka Adası’na yapacağımız rahat bir yelken yolculuğu sonrası, kuzeydoğudaki Kioni Koyu’na ulaştık. Adanın doğal güzellikleri karşısında hayran kalmamak elde değil; çoğu evin boş olması, köyün %80’inin Avustralya’ya göç etmiş olmasından kaynaklanıyor. İnsanların uğurladığı kuyruksuz kedileri de burada görmek mümkündü.

Rotamızda Lefkas Kanalı’nı geçişimiz bekleniyor. Ana kara tarafındaki Preveze şehrinden geçerken büyük heyecan duyduk.

Korfu Adası’nda Eğlence ve Lezzet

Korfu Adası, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir bölge. Marina ziyaretimiz sonrasında yelkenlerimizi tamir ederek ferahlıyoruz. Paleokastritsa ve Ahilio sahil kasabaları, turistik güzellikleri ile öne çıkıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki eski şehir, Venedik tarzı yapılar ile dolu. Korfu mutfağı, zengin lezzetleriyle damak çatlatıyor; yerel yemekler denemeden geçmeyin!

Dönüş Yolculuğuna Çıkıyoruz

Paxos Adası’nın Gaios Koyu’nda küçük bir mola verdikten sonra seyahatimize devam ediyoruz. Gaios Koyu’nun etrafında bulunan adalar, doğal güzellikleriyle büyülüyor. Kefalonya Adası, doğal ortamı ve zeytinlikleriyle cenneti aratmayacak bir yer. Depremden sonra yeniden inşa edilen Argostoli, İtalyan mimarisinden esintiler taşıyor.

Son olarak Zakintos Adası’na giderek etkileyici plajlar ve mavi mağaralarla dolu zaman geçireceğiz. 1980 yılında karaya oturan gemisinin kalıntılarıyla meşhur Navagio Plajı da bu ziyaretimizde mutlaka göz atmamız gereken bir yer. Dönüş yolunda Patras körfezinden Korint Kanalı’na geçerek Atina’ya ulaşıyor ve buradan yeni rotalara yelken açmak üzere tekrar Bodrum’a dönüyoruz. Değişik yerler keşfettiğimiz bu iki ay, hayat boyu unutulmaz anılar biriktirmemize neden oldu.

“`