Kaza, dün Sivas’ın Gürün ilçesinde meydana geldi. Sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 44 AK 213 plakalı yolcu otobüsü, kontrolden çıkarak yol kenarına devrildi. Kazada 7 kişi öldü, 40 kişi yaralandı. Kazada hayatını kaybeden Muhittin Bulut’un (58) cenazesi, memleketi Bingöl merkeze bağlı Yeniköy’de toprağa verildi. Beraber yolculuk yaptığı oğlu Vedat Bulut, tedavisinin ardından memleketi Bingöl’e gelerek, yaşadıklarını anlattı. Bulut, otobüsün hızlı ve dengesiz halde seyir ettiğini fark ettiğini belirterek, “Arkadaşlarımla birlikte bir iş teklifi almak için İstanbul’dan Bingöl’e gelmek üzere yola çıkmıştık. Ancak, iş fırsatlarının beklediğimiz gibi olmaması nedeniyle geri dönme kararı aldık. Dönüş yolculuğunda otobüsün hızlı ve dengesiz sürüldüğünü fark ettim ve diğer yolculara dikkat etmeleri için uyarıda bulundum” dedi.
‘OTOBÜSÜ ÇOK DENGESİZ KULLANIYORDU, GÖZÜME UYKU GİRMEDİ’
İstanbul’a dönüş için babası Muhittin Bulut’a uçakla dönmeyi teklif ettiğini söyleyen Vedat Bulut “Dönüşte babam da vardı, uçakla gidelim dedim. Uçak aynı gün olmadığı için babam bana ‘otobüsle gidelim’ dedi. Ertesi güne uçak vardı babam bana ‘siz isterseniz uçakla gidin, ben otobüsle giderim’ dedi. Bizde onunla dönmeye karar verdik. Babamla o araca birlikte bindik. Saat 02.00 sıralarında bir yemek molası verdik, yemek molası bittikten sonra biz yola çıktık herkes uyudu ama benim uykum bir türlü gelmedi. Aracın çok hızlı olduğunu ve sürücünün dengesiz kullandığını görünce benim uykum gelmedi. Yollarda buzluydu. O yolda 13-14 tane ayrı kaza olmuştu zaten, saat tam 06.30 civarında yatmamış yolu izliyordum. Şoför, viraja çok hızlı girmesiyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Direksiyon hâkimiyetini kaybedince daha toparlayamadı” diye konuştu.
‘ATEŞ YAKARAK ISINDIK’
Kazanın ardından sağlık ekiplerini bekledikleri sırada ateş yakarak ısındıklarını belirten Vedat Bulut, şöyle dedi:
“Otobüs devrilip sürüklenmeye başladı. Tam o sırada arkadaşım yatıyordu. Arkadaşımı uyandırmaya çalışırken devrilen otobüste yere düştük, arkadaşımın kafası otobüsün cam çerçevesine çarptı. Araç içerisinde bulunan yolcuların hepsi yerdeydi. O an zaten herkes bağırıyordu. Yardım çığlıkları vardı. Kaza sırasında otobüsün kapıları ve camlarla birlikte kapanmıştı. Ayakkabım kaza sırasında ayağımdan çıkmıştı, ayak topuklarımla cama tekme atmaya çalıştım, camı çatlattım. Yoldan geçen 2-3 araç da bize yardım etmeye çalıştı. Onlar da dışarıdan vurunca camı tamamen açtık, daha sonra yaralıları yavaş yavaş dışarıya çıkarmaya çalıştık. Yaralıların birçoğu dışarıda üşümeye başladı kaza yapan aracın koltuk ve lastiklerinden bir kaç tane getirip ateş yaktık. Yaralıları ateşe yaklaştırdık daha sonra 3 ambulans geldi 40 yaralı vardı. Kimi yaralılar da yoldan geçen araçlarla hastaneye yetiştirildi. Babamı kaza sırasında hiç görmedim babamın vefat ettiğinden benim haberim yoktu. Beni sakinleştirip ambulansa bindirmek için sağlık ekipleri bana babamın ambulansla Malatya’ya hastaneye gönderildiğini söylediler. Dayımla birlikte hastaneye gittik. Dayımın da kafası yarılmıştı, hastanede kime koşacağımızı şaşırdık.”