“Vebalar, Siborglar ve Süper Askerler: Savaş Araştırmasının İnsan Alanı” başlıklı rapor, gelecekteki olası çatışmalara ilişkin birkaç senaryoyu ortaya koyuyor.
Bağımsız gazeteci Lee Fang tarafından hazırlanan rapor için, RAND Ulusal Güvenlik Araştırma Bölümü Satın Alma ve Teknoloji Politikası Programı’ndaki uzmanlar, “İnsanların düşünceleriyle aşırı gelişmiş makineleri kontrol ettiği, gelecekte savaşların yapılacağı karmaşık, yüksek tehdit içeren bir ortamın ortaya çıktığını görüyoruz” diye yazdı.
Araştırmacılar, Amerikan birliklerinin gelecekteki savaşlarda “sentetik olarak üretilen, genomik olarak hedeflenen salgınların” kurbanı olabileceği konusunda uyardı.
COVID-19’DAN FARKLI
Senaryolardan biri, Çin’in 2028’de Güney Çin Denizi’ndeki ABD Pasifik Filosu denizcilerine karşı yeni bir corona virüsünü yaymasını öngörüyor.
Raporda, “Halk sağlığı yetkilileri, virüsün Covid-19’dan yeterince farklı olduğunu ve yeni virüse SARS-CoV-3 adının verildiğini tespit etti” ifadeleri yer alıyor.
Tahmine göre, “ABD deniz kuvvetleri virüs nedeniyle aciz kalırken Çin ordusu ekim ayının ilk haftasında yağmurlar dindiğinde Tayvan’a saldırı düzenler ve ordusu 46 saat içinde adayı ele geçirir.” ifadesi yer alıyor.
Yeni virüs Çin ordusunu etkilemiyor çünkü askerleri ve Çin nüfusunun yarısı “standart bir Covid-19 destek kampanyası” bahanesiyle farkında olmadan SARS-CoV-3’e karşı aşılandı.
BEYNE YERLEŞTİRİLEN CİHAZLAR SAYESİNDE…
Başka bir senaryo, Elon Musk’ın sahip olduğu Neuralink gibi firmalar tarafından geliştirilen ve beyne yerleştirilen bir çipin komutlar göndermesini sağlayarak hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan teknolojiye benzer şekilde BCI’ların (beyin-bilgisayar arayüzü) kullanımını ayrıntılarıyla anlatıyor.
RAND araştırmacılarının öngördüğü ABD ulusal güvenliğine yönelik potansiyel tehditlerden biri, “seksen yaşındaki kongre liderlerinin” “beyinlerine yerleştirilmiş” “son teknoloji ürünü BCI’ları” kullanması oldu.
Amaçlanan sonuç gerçekleşirse, yaşlanan milletvekilleri “düzensiz davranış, unutkanlık ve mantıksızlık” dönemleri yaşıyor ve kongre üyelerine, müttefiklerine ve ortaklarına karşı saldırgan bir yaklaşım benimsiyorlar.
Makale, Çin’in BCI araştırmalarındaki ilerlemede ABD’ye üstünlük sağladığı konusunda uyardı. Çin merkezli çeşitli kuruluşların, sözde beyin kontrol silahlarını da içerecek şekilde biyoteknoloji süreçlerinin kullandığının tespit edildiği uyarısında da bulundu.