İngiltere hükümeti, Dorset bölgesinde demirlettiği ve insan hakları örgütleri tarafından “yüzen hapishane” olarak tanımlanan Bibby Stockholm isimli gemiye ilk grup sığınmacıyı taşıdı. Londra yönetimi, yüksek konaklama maliyetini öne sürerek sığınmacıları zorla Bibby Stockholm’e göndermeyi planlıyor. 15 kişilik grup gemide ilk gecesini geçirirken, 20 kişilik bir göçmen grubu suyla ilgili korkuları sebebiyle gemiye binmek istemedi. İnsan hakları örgütleri, genelde Avrupa’ya ulaşmak için deniz yolunu kullanan göçmenlerin suyun üzerindeki gemiyle ilgili travmaları ve çeşitli endişelerinin olabileceğini belirtirken, hükümetin planını “insanlık dışı” olarak nitelendiriyorlar. Cezaevi gemisine binmek istemeyen sığınmacıların transferi, Care4Calais sivil toplum kuruluşundan avukatların itirazının ardından iptal edildi. Öte yandan İçişleri Bakanlığı, planı kabul etmeyen sığınmacılara 24 saat vererek sürenin olmasının ardından ücretsiz barınmalarının sona ereceğini, evsiz olarak ilan edileceklerini ve barınma sorumluluklarının yerel otoritere geçeceğini açıkladı.
Planından geri adım atmayan hükümet ise “cezaevi gemisine” binmeyen göçmenlere ültimatom vererek 24 saat içerisinde kararlarını değiştirmedikleri takdirde evsiz kalacaklarını söyledi. Avukatların planın iptali için yoğun çalışmaları sürerken, İngiliz hükümeti aynı derecede tartışmalı olan sığınmacıların uçaklarla Afrika’ya gönderilmesi planından da geri adım atmış değil.
İngiltere Adalet Bakanı Alex Chalk, dün yaptığı açıklamada yasal itirazlar nedeniyle 500 kapasiteli Bibby Stockholm gemisine yalnızca 15 göçmenin binmiş olmasını “sinir bozucu” olarak niteledi. Chalk, “Elbette bu sinir bozucu. Bu alternatifleri oluşturmak uzun bir zaman ve çaba gerektiriyor. Bence İngiliz halkı, bu konuda daha ucuz bir alternatif varsa hükümetin bunu uygulamasını ister” şeklinde konuştu.
İngiliz hükümeti Oxford, Bristol, Torbay ve Bournemouth şehirlerindeki otellerde kalan göçmenlerin günlük 6 milyon sterlinlik fatura çıkardığını iddia ederek daha az maliyetli yüzen cezaevi formülünü uygulamaya koymuştu. Buna göre gemide, 15 ila 65 yaş arasın 500 erkek sığınmacının kalması planlanıyor. Gemiye yerleşmeyi reddeden sığınmacılara sert çıkan Muhafazakar Parti Genel Başkan Yardımcısı Lee Anderson ise “Gemileri sevmiyorlarsa Fransa’ya geri defolup gitsinler” şeklinde konuştu.
Öte yandan İngiliz hükümeti, bir başka tartışmalı çözüm planı olan Ruanda ile iltica anlaşmasının, mahkemeler tarafından engellenmesi halinde alternatif planların hazırlandığını doğruladı. Ruanda planı, sığınmacıların Doğu Afrika ülkesine gönderilerek İngiltere yerine burada sığınma talep etmelerini ön görüyor. Bir diğer alternatif olan sığınmacıları İngiltere’nin Güney Atlantik’teki denizaşırı bölgesi Ascension Adası’na gönderme planının ise kişi başına 1 milyon sterline ulaşan maliyeti nedeniyle kabul görmediği belirtildi.
