Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Uluslararası Uzay Federasyonunun (IAF) organize ettiği, Türkiye Uzay Ajansının (TUA) platin sponsoru olduğu “74. Uluslararası Uzay Kongresi (IAC)” devam ediyor.
Kongrede, Türkiye’nin ilk uzay yolcusu seçilen Alper Gezeravcı da yer alıyor. Kongre kapsamındaki farklı etkinliklere katılan Gezeravcı’ya hem Azerbaycanlılar hem de diğer ülkelerin katılımcıları yoğun ilgi gösteriyor.
Gezeravcı, Azerbaycan ve yapacağı uzay yolculuğu ile ilgili düşüncelerini paylaştı.
Türkiye ile Azerbaycan’ın kader birliği yapmış iki kardeş ülke olduğunu söyleyen Gezeravcı, Azerbaycan’ın IAC gibi bu kadar büyük çapta bir organizasyonu profesyonelce gerçekleştirmesinden mutluluk duyduğunu söyledi.
Gezeravcı, Azerbaycan’ın kongre için çok güzel ambiyans oluşturduğunu belirterek, “Azerbaycan 50 yıl önce de aynı kongreyi gerçekleştirmişti. Bu bilgi birikimini, tecrübeyi bugünün şartlarına tekrardan aktarabilmiş bir ülke Azerbaycan. İnşallah uzay konusunda yapmış olduğu bu faaliyetlerin devamında bir Azerbaycan vatandaşını da gelecek yıllarda uzayda görme imkanımız olur” diye konuştu.
Azerbaycan’da uzay alanında farkındalığın yüksek seviyede olduğunu ifade eden Gezeravcı, “Misafirperverliklerini, ilgi ve alakalarını gösteriyorlar. Ama kolunda Türk bayrağını taşıyan bir kardeşlerini yanlarında görmek onları son derece mutlu ediyor ve bu mutluluklarını da fazlasıyla yansıtıyorlar” ifadelerini kullandı.
Gezeravcı, diğer astronotlarla bir eğitim kurumunu ziyaret ettiklerini aktararak, “Öğrenci kardeşlerimizle buluşma esnasında diğer katılımcılar başka dili konuşurken kendi kardeşlerimizle kendi dilimizde konuşma imkanı buldum. Bu bile başlı başına yaşadığımız mutluluğu tarif etmeye yeterlidir” dedi.
Yaklaşık üç ay sonra Türkiye’nin ilk uzay yolcusu olması beklenen Gezeravcı, şunları kaydetti:
“Herhangi bir gün sayma ya da yaklaşan tarih vesilesiyle heyecan durumumuz yok. Biz bu projenin, bu görevin psikolojik hazırlığını çok önceden yapmış vaziyetteyiz. Yalnız bir duygu var, en ufak bir eksilme olmayan duygu, mutluluk ve gurur. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 100 yılı geride kalırken böyle bir görevi icra ediyor olmak, ülkemizin gelecek nesillerine hayallerinin sınırını uzayın derinliklerine taşıyabilme imkanı verecek böyle bir görevde rol model olabilmek son derece mutluluk verici.”
